Haluk Levent, Yorgun Savaşçı

“Bir erkeğin günlüğü” adlı albümü ile bir adım daha öne geçti , hayatının en önemli dönemlerini anlattığı bir albüm ve her şeyden önemlisi Türkiye’de uzun zamandır unutulan senfonik bir anlayışla müzik üretme yolunda özel bir ders veren yorgun savaşçı rock müziğindeki savaşına tam gaz devam ediyor.

· “Bir erkeğin günlüğü çok uzun süren çalışmalar sonucunda çıktı.Bu nasıl bir albüm oldu ?

Bu albümde klasik Haluk Levent çizgisinin dışına çıkmak istedim.Sadece gitar , davul , bass gitar ile özdeşleştiriyorlardı müziğimi.Sadeliye çok önem veriyordum, birkaç yıl böyle geçti.Daha sonra evrensel müzik aletlerini bir albümde yer vermek istedim, senfonik şeyler yapmak istedim.Belki bu albümde daha sert bir sound bekliyorlardı ama ben aksine daha senfonik bir sound yakalamaya çalıştım.

· Albümdeki bu senfonik anlayış nasıl oluştu ?

Bence müzik ve sanatçının ürettikleri aynı yerde kaldığı sürece sanatçıda aynı yerde kalır.Bundan önceki albümüm “Kral Çıplak”ta bunun ipuçlarını verdim, “Bir Erkeğin Günlüğü”ünde daha fazla oldu.Şunu da eklemek istiyorum ki müziğimde yer alan bu senfonik anlayış önümüzdeki albümlerimde daha da fazla olacak.Ben Vivaldi’nin “Dört Mevsimi” ile kahvaltı yapmayı seviyorum, klasik müziğin trampeti, trombonu , kemanını çok seviyordum “Hadi “ dedim “Haluk klasik rock çizgisinden çıkıp biraz daha senfonik ol” dedim.

· Albümünün çok güzel bir ismi var.Neden “Bir Erkeğin Günlüğü” ?

Bu albümde yer alan şarkıların hemen hemen hepsinin hayatımda çok önemli bir rolü olduğu için albüme “Bir Erkeğin Günlüğü” dedim.Mesela geçmişte çaresiz ellerim cebimde yolda yürüdüğümde “Deliler”i dinlerdim.Orhan Gencebay’ın “Kaderimin Oyunu” nu Adana’da köprü başında Taşköprü üzerinde oturup bu şarkıyı söylüyordum, belki müziği bena ters gibi gözükebilir ama Orhan Gencebay ayrı bir ekol ve bu ekolden şarkı söylemek ayrı bir gurur benim için.”Acılara Tutunmak” şarkısı ise Hasan Hüseyin Korkmaz’ın sözlerine Ahmet Kaya beste yaptığı dönemlerde ben Kastamonu Meslek Yüksek okulu için evimde ayrılıyordum, bu şarkı o dönemde evimdeki durumumu anlatıyordu.Bunun dışında Kumdan Kaleler’den aldığım “Bu Aşk Burada Biter” var albümümde oda yaşadığım bir aşkın bittiği bir dönemi anlatıyor.İlk gurubumu kurduğum dönemlerde “Zor Aşk” adlı şarkı ve Birol Can adında bir şarkıcı vardı onu dinlerdim sık sık.Tüm bunlar şarkılar benim hayatımın çok önemli kesitlerini anlatıyor.Birde bu albümdeki şarkılarım için şunu söylemek istiyorum ki bu şarkılar biraz daha erkek şarkıları , biraz daha erkek duygularını anlatıyor.


· Neden bu albümde daha az Haluk Levent bestesi bar ?

Bu albümü hazırlarken son altı ayda 7 tane şarkıyı değiştirdik,içinde benim ce bestelerim vardı.Bir ara bu albümde bana ait hiçbir bestenin yer almamasını düşünmüştüm, öyle planlamıştık.Ama şunu söylemek istiyorum ki gelecek albümüm % 100 Haluk Levent bestelerinden oluşacak.Bir ara albüm yapmayı düşünüyorum , bir double türkü albümü eğer bunu saymazsak bir sonraki albümüm tamamen kendi bestelerimden oluşacak.
· Haluk Levent’in genel kitlesi ve tabanı bu müzikal değişim ve senfonikliğe geçişi nasıl yorumladı ?

Bu benim ikinci kasetim olsaydı , ve ani bir değişim olsaydı belki daha fazla yadırganabilirdi.Kilit bir dinleyicim var onlar benim samimiyetle ürettiğim her şeye olumlu tepki gösteriyorlar.Bana göre sanatçı toplumun istediğini üretmemeli aksine topluma adapte ettirmek istediğini üretmeli.Sanatçının özelliği bu olmalı bence.Ben fagotu , tropmeti, trombonu seviyorum ve güzel olduğunu düşündüğüm bu sentezi onlara sundum.
· Doksanlarda Rock Müziği peki popüler değilken başladığın Rock Müziği yolculuğunda şu an neredesin ?

Ben yapabileceğimi yaptığımı düşünüyorum.Eskilerin bir rüyası vardı onu tekrardan gündeme getirdik Haluk Levent kendi kendine birt tarz yaratmadı aksine olan bir Rock Kültürünü kendi kültürü ile yoğurup , tavır ve düşüncelerini ekleyip sunarak gelebileceği yere geldi diye düşünüyorum.Bundan sonra yapacağım o müziği geliştirmek olmalı.Mesela konserlerimde geçmiştekinin aksine 3-4 kişi ile değil biraz daha kalabalık 7-8 kişi çıkmak istiyorum, biraz daha senfonik olmak istiyorum ancak bunu da yaparken tabiiki gitarın isyanını değiştirmeyeceğiz ama ona eşlik eden bir trampet katacağız.

· Albümünün çıktığı bir dönemde Show TV’de yayınlanan “Pazar Keyfi” adlı magazin programını sundu.Bunun sonrasında çok büyük tepkiler aldın bunu nasıl yorumluyorsun ?

Magazin programı sunmam eleştirilebilir ama o tarz programlarda haber olmamı eleştirmesinler.Önemli olan magazin programlarında haberlerimin çıkması değil bunların istenmediği bir biçimde çıkması.Bu programı sunarken utanmadığım , sıkılmadığım anlar olmadı değil ama o çok özel bir şeydi ve bir defaya mahsus olarak yaptım. Bence korkulması gereken o tarz programlarda benim Laila’dan çıkarken her defasında bir bayanla görüntülenmem ki bu asla olmayacak.Ben şunu da söylemek istiyorum ben magazine karşı değilim kötü magazine karşıyım.